Diskalkuli Nedir?

Diskalkuli; en basit tanımla matematik öğrenme güçlüğüdür. Kişinin beyninin matematikle ilgili alanının işlevsizliği nedeniyle ortaya çıkan bir durumdur. 1972’de literatüre girmiştir ve bu öğrenme güçlüğü hakkında ilk doktora tezi 2016 yılında yayınlanmıştır. Geç keşfedilmesinin sebebi başlarda diğer öğrenme güçlükleriyle karıştırılmasıdır. Her ne kadar geç keşfedilmiş olsa da önemli ve müdahale edilmesi zorunlu bir öğrenme güçlüğüdür. Üç türü vardır:

  • Sahte Diskalkuli
  • Gelişimsel Diskalkuli
  • Edinilmiş Diskalkuli

Sahte diskalkulide; çocuk eğitim yetersizliği, öğretmen tutumu veya yanlış öğretim teknikleri gibi sebeplerden ötürü aksaklık yaşamaktadır. Diskalkuli başta riskli gözükse de çocuklar, sadece kısa süreli ve iyileştirilebilir yetersizlikler yaşamaktadırlar. Gelişimsel diskalkuliye sahip çocuklar , zekalarında problem olmamasına rağmen temel aritmetik becerilerde güçlük yaşayan ve matematiksel becerileri yaşıtlarından en az iki yıl geride seyreden öğrencilerdir. Edinilmiş diskalkuli ise sonradan kazanılmıştır. Beyin; kaza, hastalık vb. gibi sebeplerden hasar görmüştür. Bu durumda eğitsel müdahale sonuç vermez.

Diskalkuli Nedir?

DİSKALKULİ NE DEĞİLDİR?

  • Diskalkuli, bir engellilik türü değildir. Diskalkuli olan çocukların sanılanın aksine zekalarında bir problem yoktur. IQ puanları normaldir veya üstün zekayı işaret eder.
  • Diskalkulide ilaçlı müdahale yoktur. Çünkü diskalkuli bir hastalık değildir. Yalnızca eğitsel müdahalelerde bulunulur.
  • Diskalkuli belli bir yaşta ortaya çıkan bir durum değildir. Her yaş ve beceride ortaya çıkabilir.
  • DİSKALKULİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

    • Sayıları anlamlandırmada, zihinde canlandırmada ve saymada problem yaşama,
    • Olağanüstü bir matematik kaygısı yaşama,
    • Matematiksel becerilerin yaşıtlarından en az iki yıl geride seyretmesi,
    • Geometri ve uzamsal becerilerde sorun yaşama,
    • İleriki yaşlarda bile parmakla sayma eğiliminin görülmesi (Parmak ile sayı arasında çok kuvvetli bir sinirsel yapı vardır. Parmak hissi ile matematik performansı arasında da kuvvetli bir ilişki bulunur. Diskalkulik çocukların bazılarında bu ilişki zayıftır. Bunun yanında çalışma belleği de zayıfsa zihinden işlem yapamaz ve parmaklara yönelir.),
    • Çarpım tablosunu öğrenmekte ve hatırlamakta zorluk yaşama,
    • Yön belirleyememe,
    • Bakkal, market alışverişlerinde hesap yapamama,
    • Analog saatleri okuyamama ve ifade edememe,
    • Ezbere, yavaş ve eksik öğrenme,
    • Eğitsel müdahaleye çok yavaş yanıt verme gibi belirtileri sayabiliriz.

    ÖĞRENME GÜÇLÜKLERİNDEN NASIL AYIRT EDERİZ?

    Disleksi & Matematik: Disleksinin matematik üzerinde etkileri vardır. Disleksili öğrencilerin %25’i diskalkulidir. Ezberleme, kuralları hatırlama, bilgiyi çalışma belleğinde tutma (öğrenme güçlüklerinin genelinde çalışma belleği doğuştan zayıftır), sıralama, oryantasyon gibi konularda diskalkulik çocuklar gibi disleksi olan öğrenciler de sorun yaşar. Disleksili çocuklar ek olarak okuma ve yazmada da problem yaşar. Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktive & Matematik DEHB’li öğrencilerin %11’inde diskalkuli de görülmektedir. Matematik sürekli dikkat isteyen bir bilimdir. Dolayısıyla bu öğrenciler matematikte özellikle problem çözmede sorun yaşarlar. Yani çocuğun matematiksel becerilerindeki sorunların yanı sıra dikkat eksikliği veya aşırı hareketlilik durumunu da gözlemliyorsak iki öğrenme güçlüğünden de şüphelenebiliriz. Dispraksi & Matemaik Dispraksi; motor ve koordinasyon becerilerindeki zorlukları kapsar. Örneğin; bu öğrenciler makas veya cetvel kullanırken çok zorlanır. Çocuğumuzun aritmetik becerilerindeki problemlerinin yanı sıra el-göz, el-göz-zihin gibi koordinasyonlarında problem gözlemliyorsak dispraksiden de şüphelenebiliriz.

    EBEVEYNLER VE ÖĞRETMENLER OLARAK NE YAPABİLİRİZ?

    Diskalkuli, çözümsüz bir durum olmadığı gibi birçok eğitsel müdahale yöntemlerine sahiptir. Tutarsızlık modeli, müdahaleye yanıt yöntemi, üçlü kodlama bunlardan bazılarıdır. Diskalkuli hakkında eğitim alırken hocalarımla her bir yöntemi uzun uzun tartışmış ve en mantıklı yöntemin “Müdahaleye Yanıt Yöntemi” olduğuna dair uzlaşmıştık. Peki, “Müdahaleye Yanıt Yöntemi”nasıl uygulanır? İlk aşamada sınıfımızdaki öğrencilerden matematiksel becerileri en geride seyredenleri ayıklarız. Bu çocuklara yoğun bir eğitsel program hazırlar ve bire bir sunarız. Ardından bu müdahale neticesinde başarılı olanları sınıflarına geri yollarız. İkinci aşamada kalan öğrencilerimize tekrar eğitsel müdahalede bulunuruz. Elbette her aşamada kullandığımız materyalleri ve teknikleri yenileriz. Öğrencinin ilgisi, yetenekleri, algı seviyesi ve ihtiyaçlarına göre bir eğitim sunmaya özen gösteririz. Bu aşamada başarı gösteren çocuklarımızı sınıfına geri yollarız. Üçüncü aşamada yüksek bir ihtimalle bir veya iki öğrenci kalacaktır. Bu öğrencilere son aşamada pedagog, PDR ve sınıf öğretmeni eşliğinde yoğun bir eğitsel müdahalede bulunuruz. Öğrenci buna rağmen hala çok yavaş ilerleme kaydediyor ise artık bu çocuğumuz için diskalkuliden şüphelenebiliriz. RAM (Rehberlik Araştırma Merkezi) ‘a yönlendirir ve geri kalan süreci takip ederiz. Bu yöntem sadece biraz daha ilgi ve eğitime ihtiyaç duyan öğrenci ile diskalkulik öğrenciyi ayırt etmemizi kolaylaştırır. Çocuğu direkt RAM’a yönlendirmek demek ona bir ömür taşıyacağı etiketi hiç düşünmeden ve emek vermeden yapıştırmak demektir. Ki bu da biz eğitimcilere yakışmayacak bir durumdur. Ebeveynler için çocuğunun diskalkulik olması elbette zor bir durumdur. Zira toplum, çevre; çocuğun özel durumu hakkında bilgisiz olduklarından ötürü “aptal, tembel, haylaz ” gibi kırıcı sözlerle hem çocuğu hem aileyi yaralayabilir. Bu yüzden ebeveynlerin, bu gibi zararlı tutumda olan insanlarla arasına mesafe koyması yararlı olacaktır. Öğretmeninize güvenin ve iş birlikçi bir tutum sergileyin. Emin olun ki biz öğretmenlerin en büyük destekçisi velilerdir. Sizin talimatları uygulamanız ve süreçle yakından ilgilenmeniz hem çocuğunuz hem de öğretmen için çok faydalı olacaktır. Karamsar olmayın. Çocuğunuz hasta veya engelli değil. Sadece bir öğrenme güçlüğü ile karşı karşıya. Yavaş yavaş da olsa akranlarına yetişecektir. Bu süreçte sabırlı ve sevecen olmalısınız. Son olarak;

    “Diskalkuli bir engel değildir. Herkes matematik öğrenebilir.”