Eğitimin Amacı Ve İdeal Eğitim
Günlük Hayatta Eğitim
Günlük hayatta çok sık kullandığımız “eğitim” kelimesinin kapsamını hiç düşündünüz mü? Eğitim sadece okullarla veya kurslarla bağdaştırdığımız bir olgu mu? Yoksa siz de eğitim ve öğretim kelimelerini birbirleri yerine, dönüşümlü kullananlardan mısınız?
Eğitim Nedir?
Aslına bakarsanız “eğitim” kelimesinin kapsamı sandığımızdan çok daha geniştir. Bireyi etkileyen ve davranışlarında değişiklik oluşmasına yol açan her türlü etkinliğe eğitim denir. Eğitim, bu yüzden de bireyin yaşamı boyunca edindiği tüm deneyimleri kapsar. Eğitim türlerini kendiliğinden oluşan veya planlı gerçekleşenler olarak iki türe ayırabiliriz. İnformal eğitim dediğimiz, herhangi bir plan veya program söz konusu olmadan, her zaman ve her yerde, bireyin farkına varmadan girdiği öğrenim sürecidir. Öğretim ise informal eğitimin aksine, kurumlarda, planlı ve programlı bir şekilde sürdürülen bir formal eğitim çeşididir. Özetle, eğitim kelimesi öğretimi de kapsar ve zaman veya mekan sınırlandırması yoktur.
İlk Kurumsal Eğitim
Peki plansız, yaşamın her alanında doğal olarak gerçekleşen informal eğitim yetmiyor muydu da kurumsal ve daha sistematik bir eğitim şekli benimsenmek zorunda kaldı? Sümerler yetmediğini düşünmüş olacak ki yazıyı kullanarak sistemli ve kurumsal eğitimin ilk uygulayıcısı olmuşlar. Yazının icadından önceki İlk Çağ döneminde, sistematiklikten uzak, usta-çırak ilişkisine dayalı veya aile içinde sınırlandırılmış bir informal eğitim yönteminin benimsendiği düşünülüyor. Ekonomik ihtiyaçların karşılanması amacıyla yazının bulunmasıyla, sonrasında da yine tapınaklara giren-çıkan malların listelerinin tutulması gibi ekonomik amaçlarla yazı yazmanın çocuklara öğretilmesiyle okullaşma başlamıştır. İlk Çağ’da Sümerler tarafından temelleri oluşturulan kurumsal eğitim, dönemin yeniliğe ve gelişime kapalı unsurlarından dolayı Orta Çağ’da biraz zorlu günler geçirse de sonrasında günümüze kadar gelişerek varlığını sürdürmüştür.
Eğitimin Amacı
Eğitimin amacını “eğitimin işlevleri” başlığı altında incelemek mümkündür. Eğitimin; toplumsal, bireysel, ekonomik ve siyasal olmak üzere 4 temel işlevi bulunur. Eğitimin toplumsal işlevi, toplumun devamlılığı ve kültürel mirasın aktarımı için yenilikçi bireyler yetiştirmektir. Bireysel işlev denildiğinde kişinin kendisini geliştirmesine yardım etmek, kişiye ilgi ve yeteneklerine göre bilgi ve gelişim sağlamak akla gelebilir. Ekonomik işlev, nitelikli insan gücü yetiştirmek, siyasal işlev ise bireylerde millet bilincini oluşturarak var olan siyasi düzeni korumak olarak özetlenebilir.
İdeal Eğitim
Derslerde bize aktarılan şu ki: En ideal eğitim yukarıda bahsi geçen tüm işlevleri kapsayan eğitimdir. Bu dört işlevden herhangi biri göz önünde bulundurulmadığında söz konusu eğitim eksik kalmış olacağından ideal bir eğitim gerçekleştirilemez. Örneğin; bireysel eğitim göz ardı edilirse kişinin ilgi ve yeteneklerine özgü bir eğitim uygulanmadığından kişi kendini birçok konuda yetersiz hissedebilir. İdeal eğitim söz konusu olduğunda çağımızın bizden beklentilerini de unutmamak gerekir. Değişen koşullarla ve gerçekleşen teknolojik gelişmelerle görüldüğü gibi, 21. yüzyılda sadece temel becerileri öğreten bir eğitim modeli yeterli olamıyor. Bu becerilerin yanında kişiye, çağa ayak uydurması için güçlü bir eleştirel ve yenilikçi düşünme becerisi de kazandıran bir eğitim modeline ihtiyaç var diyebiliriz. Amerikan iş insanı Alvin Toffler’ın aşağıdaki meşhur sözü de 21. yüzyılda ideal eğitimi hangi nitelikler üzerinde oluşturmamız gerektiğini özetler niteliktedir: “21. yüzyıl cahilleri okuma yazma bilmeyenler değil; öğrenmeyen, öğrendiği yanlış bilgileri değiştiremeyenler ve yeniden öğrenemeyenler olacaktır.” -Alvin Toffler