Ebeveyn, Öğretmen, Öğrenci İlişkisi
İnsanlar sosyal varlıklardır ve bulunduğu ortamı gözlemleyerek o ortama ayak uydurma yetisine sahiptir. Dünya ile bağlantı kurduğumuz ilk yer olan anne karnından itibaren gelişimimizde ebeveynlerimize ihtiyaç duyarız. İletişim becerilerimiz, karakterimiz, tavırlarımız, öğrenme yetimiz ve gelişmeye açık birçok faktör velilerimiz tarafından ellerimizden tutularak öğretilir. Sokrates’in dediği gibi, “Çocukların ilk ve en etkili öğretmenleri anne ve babalarıdır.” Bu sebeple bireyleri dünyaya getiren ebeveynlerin kıymeti büyüktür.
![Ebeveyn, Öğretmen, Öğrenci İlişkisi](/_next/static/media/iliskiler.81a21fd1.jpg)
Toplum olarak öğrenmeye açık ve her daim öğretmeyi seven bir yapıya sahibiz. Elbette öğrenip öğreteceğiz, bu şekilde bilgi aktarımını sağlayacağız. Hayata hazırlık aşamasında edinen ilk bilgilerin kıymeti büyüktür. Neyin ne olduğunu keşfetme becerimizin geliştiği dönemler hayata gözlerimizi açtığımız anda başlıyor. O dönemler de ebeveynlerimizin ilgi oranı ne kadar fazlaysa bu gelişim daha da artıyor.
Ebeveynler belli bir yaşa kadar çocuklarının gelişimleriyle ilgilenir fakat daha sonra bu görevin büyük çoğunluğu değerli öğretmenler ile paylaşılır. Çocuklar evde, yanında ebeveyni olunca kendini güvende hissediyorsa okul ortamında öğretmen yanındayken de bu şekilde hissetmelidir. Bizler, “okul bizim ikinci evimizdir” öğretisiyle eğitimimizi aldık ve büyüdük. Bu sebeple okul yalızca bir eğitim merkezi değil, çocukların evi gibi hissettiği bir dünyadır.
Bu iki ana faktör (ebeveynler ve öğretmenler) arasında büyüyen çocuğun her anlamda sağlıklı bir yaşam sürebilmesi için bilgi akışının tam ve doğru şekilde olması gerekmektedir. Burada önemli bir diğer unsur ise; çocuğun öğrenmeye ne şekilde açık olup olmadığının bilinmesidir. Yani çocuk öğrenmeye ne şekilde yatkın; işitsel mi, dokunsal mı, görsel mi? Bunu bulduğumuzda iş daha da kolaylaşır. Mesela işitsel öğrenmeye açık ise ebeveyni ile evde okul da ise öğretmeniyle o yönde gelişim kazanılır. Okul da herhangi bir ters giden veya evde ters giden bir şeyler olduğunda ebeveyn ile öğretmen birbirine destek vererek paylaşım yapmalıdır. Nihayetinde hayata bir çocuk, bir öğrenci yetiştiriliyor. O sebeple iki ana faktör arasındaki destek önemlidir. Onlar uyumu yakalayabilmeli ki sonrasında o destek ve güven çocuğa geçmeli. Ebeveyn, öğrenci, öğretmen ilişkisi de bu derece kıymetlidir. Örneğin; bir çiçeği daha tohumken yeterli bakımı yaparsak gelişimi de bir o kadar iyi olur. O yüzden bizler de bu gelişimsel desteği ebeveynleri ve öğretmenleri olarak miniklerimizin ellerinden tutarak verelim çünkü onlar en güzel çiçeğin tohumlarıdır.